Olumsuz hava koşullarına en dayanıklı yapı malzemesi olarak bilinen taş, mimarlığın temel kilometre taşıdır. Taş, teknik sistemlerin gelişmediği dönemlerde dahi özel bağlantı sistemlerine gerek duyulmadan günümüze kadar ulaşan mimari yapılarda kullanılmıştır. Taş yapı malzemesini kullandık; çünkü Antik çağlardan itibaren taş mimari yapıların en sağlam temeli olmuştur. Doğal afetlere karşı daya- nıklı, zararlı kimyasal içermeyen ve nefes alan bir yapı malzemesidir.
Taşıyıcı sistemini ‘’taş’’ üzerine konumlandırdığımız köşkümüz iç ve dış mekanlarda Anadolu mimarisinin izlerini taşımaktadır. Anadolu mimarisinde dış cephe taç kapıları süsleyen zengin taş işçiliğinin ihtişamı her köşede incelikle kullanılmıştır. Peyzaj ve teknik düzenlemeleri ise modern dünyanın tüm ihtiyaçlarına karşılık vermektedir.
Taş; sağlamlık, dayanıklılık, birlikteyken güçlü olmak demektir. Taş, çağlar boyu süren uygarlıkların temeli ve birlikte kuvvet doğduğunun en güzel göstergesidir. Her hikayenin bir kahramanı vardır. Temele koyulan her taş, yeni bir hayale atılmış yeni bir adım ve kendi hikayemizde kahraman olacağımız günlerin habercisidir…
Taş, yapının taşıyıcı sistemini oluşturur. Ahşap, yapının detaylarını ve görselliğini tamamlayan ikinci ana malzemedir. Taşıyıcı sistem dışında kalan tüm alanlarda; doğra- malarda, kapılarda, saçaklarda, zemin ve tavan kaplamalarında masif ahşap kullanılmıştır. Ferforje, zerafet ve estetik bütünlüğünün son dokunuşudur. Teraslarda ve merdiven korkuluklarında bu dokunuş ile şık detaylar kendini gösterir.